Doç. Dr. Göknur Akçadağ
Nişantaşı Üniversitesi,
Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi Müdürü
COVID-19 salgını ve bunun kadınlar üzerindeki şaşırtıcı etkilerini ile yoksulluğa itilen, iş kaybına uğrayan, şiddete uğrayan kadın sayısının ve erken ve çocuk yaşta evliliğin arttığı, eğitime devam etmekten alıkonulan kız çocuklarının arttığı bir durum ile karşı karşıyayız.
Kadın Eşitliği için Dünya’da İşler İyiye Gitmiyor
Oxfam’ın salgınının eşitsizlik üzerindeki etkisine dair iktisatçılarla yaptığı araştırmada (The Inequality Virus), çeşitli ülkelerde cinsiyet eşitsizliğinin artmasına yol açacağını endişesi dile getirilmekte ve düşük gelirli ülkelerde çalışan kadınların %92’sinin kayıt dışı, tehlikeli ya da güvencesiz işlerde çalıştıkları, salgının ağırlıklı olarak kadınlar tarafından üstlenilen düşük ücretli ve ücretsiz bakım emeğinde bir patlamaya yol açtığını ifade edilmektedir.
Dünya’da kadın alanında veriler, durumun iyiye gitmediğini gösteriyor. The World’s Women 2020: Trends and Statistics, 1995’ten bu yana 30 puanın üzerinde göreceli olarak değişmeden kalan işgücü piyasasına katılımdaki cinsiyet uçurumu, aile sorumlulukları ve ücretsiz ev ve bakım işlerinin eşitsiz dağılımını göstermekte, çalışma çağlarında 25-54 yaşlarında kadınların işgücüne katılmasını engellemekte olduğunu vurgulamaktadır. Çeşitli raporlara göre, her 3 kadından 1’i şiddet görmektedir, kadınların erkeklere kıyasla işlerini kaybetme olasılığı yüzde 24 daha yüksektir. Dünya genelinde her beş kadından birisi 18 yaşından önce evlenmektedir. Bir Günde 1,90 dolardan daha az gelirle yaşayan toplam kadın sayısının 2020’de toplam 409 milyon’du. “Liderlikte Kadınlar: COVID-19 Dünyasında Eşit Bir Geleceğe Ulaşmak” (Women in leadership: Achieving an Equal Future in a COVID-19 World) araştırma raporu, dünyadaki sadece üç ülkenin parlamentosunda yüzde 50 civarında kadın olduğunu ortaya koymaktadır. Küresel olarak kadınların sadece yüzde 25’i parlamentoda görev yapmaktadır ve yüzde 16.9’u yönetim kurullarında yer alabilmiştir.
UN Women tarafından ulusal istatistik ofisleri, devlet kurumları, uluslararası ortaklar veya özel sektör ile ortaklaşa hazırlanan, 45 ülkede COVID-19’un sosyoekonomik etkilerine ilişkin “Hızlı Cinsiyet Değerlendirmesi anketlerinin” sonuçlarını analiz eden “Women and Girls Left Behind, Glaring Gaps in Pandemic Responses” Raporu (2021), beş temel endişe alanında kadınlar için eşit olmayan pandemik etkileri doğrulamıştır.
Bu alanlar; işgücüne katılım, ücretsiz bakım ve ev işleri, duygusal ve fiziksel esenlik, mal ve hizmetlere erişim ve yardım ve sosyal koruma önlemleridir.
Dünya Kadın Konferansı’ndan 25 yıl sonra, hiçbir ülkenin henüz tam bir cinsiyet eşitliğini elde etmediğini veriler ve raporlar ortaya koyuyor. COVID-19 ise bu ilerleme eksikliğini daha da kötüleştirdi, kadınların şiddete uğrama oranı arttı ve kadınların karşılaştığı ayrımcılığı, yoksulluğunu derinleştirdi. COVID-19’un milyonlarca kadın ve kız çocuğuna getirdiği olağanüstü zorlukları ele alırken, okulu bırakma oranları artmış olması, bakım sorumlulukları ve çocuk evliliklerinin artması, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik artan şiddet ve kız çocuklarının öğrenme kaybına da şahit olundu. Erkeklerden daha yüksek oranda işlerini kaybettikleri ve dijital erişim ve beceri eksikliğinin bedelini ödedikleri ve on milyonlarca kadının aşırı yoksulluğa düştüğü çeşitli verilerle de ortaya konuldu. Çeşitli endekslerin sonuçları, neredeyse tüm dünya ülkelerinin cinsiyet eşitliği alanında yetersiz kaldığını gösteriyor. Bütün bunlar yeni adımlar atılmasını zorunlu kıldı ve bu adımlardan birisi Nesiller Boyu Eşitlik Forumu oldu.
UN Women Öncülüğünde Nesiller Boyu Eşitlik Forumu Neden Kuruldu?
Birleşmiş Milletler Kadın Biriminin önderliğinde ve Meksika ve Fransa hükümetlerinin işbirliğinde oluşturulan 2021 Nesiller Boyu Eşitlik Forumu (The Generation Equality Forum), duyulan acil ihtiyacı vurgulamak ve çözümlere katkı vermek üzere faaliyete geçti. 1995 Pekin Kadın Konferansı vizyonunu esas alarak, COVID-19 krizinin neden olduğu artan eşitsizlik göstergeleri ve mevcutta bulunan eksiklikleri analiz ederek, kuşaklararası toplumsal cinsiyet konusunda hızlandırılmış eylem için zemin hazırlamak üzere harekete geçti. Sivil toplum ve gençlerle ortaklaşa yürütülen küresel Forum, küresel cinsiyet eşitliğini hızlandırmak için acil yatırımları, politikaları ve programları hızlandırmak üzere çalışacağını açıkladı. Çok taraflılığı öne çıkarması, kuşaklar arası ve çok paydaşlı ortaklıklara odaklanması, Forum’un diğer oluşumlardan farklığını göstermektedir. Aynı zamanda Hükümetler, sivil toplum, iş dünyası, parlamentolar, sendikalar, yerel yönetimler, medya gibi çok taraflı paydaşlıkların ve liderliğin katılımını sağlamayı hedeflediği de anlaşılmaktadır.
Toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik dönüşümsel taahhütleri güvence altına almaya doğru ilerlemek için Forum, “Eylem Grupları” oluştururken, beraberinde bir kampanyayı yaygınlaştırmayı da hedeflemektedir. İşbirliği grupları, kadın hakları konusunda Dünya Kadınlar Günü ve etkinlik haftasında #ActForEqual kampanyası başlıyor ve cinsiyet eşitliği konusunda bir farkındalık ve eylem zemini oluşturma hareketi oluşturuyor. Önümüzdeki süreçte eylem gruplarının üyeleri, Meksika ve Fransa’daki toplantıda somut taahhütler başlatmak için işbirliği yapacaklar. Devlet Başkanlarının katılacağı Paris Forumu’nda, hükümetlerinden, şirketlerinden ve sivil toplumdan gelen önemli taahhüt duyuruları açıklanacak.
Liderlik grubunda halihazırda 24 ülkeden 92 lider bulunuyor. Her lider, cinsiyet eşitliği için 5 yıllık bir taahhütte bulunuyor. Gelecek 5 yıl boyunca toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarına yön verecek Nesiller Boyu Eşitlik Forumu’na seçilen liderler arasında Koç Holding de yer alıyor. Microsoft ve Koç Holding, Cinsiyet Eşitliği için Teknoloji ve İnovasyon grubuna liderlik edecekler. Özel sektörden PayPal ve Gucci’nin de farklı gruplara liderlik edecekler.
BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini gerçekleştirmek için de çaba gösterecek olan Forum’un Eylem Grupları, Kadının gelişimi ve eşitlik için çalışmaların yanısıra, 2020-2025 döneminde cinsiyet eşitliği ile kız çocuklarının ve kadınların insan hakları üzerinde etki yaratmak için hedeflenen bir dizi somut, iddialı ve acil eylemler de önerecektir. Bu hızlandırılmış eylem gündemi, somut sonuçlar elde etmek için finansmanı, hukuk ve politika reformunu ve eğitimi, cinsiyet verilerini ve hesap verebilirliği, kesişen ayrımcılığı ve yapısal eşitsizlikleri ele alarak sistemsel değişime odaklanacaktır. Forum’un, cinsiyet eşitliği için mali ve siyasi taahhütleri teşvik etmesi, hesap verebilirliği sağlamak için çok sektörlü bir hareketi hedeflemesi, salgının etkisi altında gerileme riskini taşıyan kadın haklarını geliştirme ve cinsiyet eşitliğini sağlamada önemli bir ivme sağlaması öne çıkmaktadır. Amaç, cinsiyet eşitliğini ilerletmek için daha büyük ölçekte hızlı eylemler getirmek için etkili kuşaklar arası ortaklıklar ve paydaşlıklar ile konulara sahiplik üretmektir.
%50’si genç kuşak, %60-70’i sivil toplum, hükümet temsilcileri, iş liderleri ve eylem gruplarının kilit katılımcıları, halktan etki alanı olan insanlardan oluşacağı düşünülen kampanyanın merkezinde genç kızlar ve genç kadınlar bulunması, gençlerin harekete geçmesi ve seslerini duyurması yönüyle güçlü bir dönüştürücü değişim hedefi için ilk kez farklı nesillerin bir arada olacağı bir sürece işaret ediyor. Bu sürece Türkiye’den farklı işbirliği odaklarının katılımı önemli olacaktır. Eski nesiller hala kadının insan haklarında sorunlar yaşıyorken, yeni neslin insan haklarını korumak, cinsiyet eşitliğini sağlamak ve kimsenin geride kalmamasını sağlamak ve farklı odakları dahil etme modeli için toplumların, ekonomilerin ve sistemlerin eksikliklerini görmeleri gerekiyor. Ancak bu şekilde toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin kuşaklar boyunca yeniden üretilmesi sınırlanabilir.
Nesiller Boyu Eşitlik Forumunda Kimler Neyi Taahhüt Etti?
Forum’un 29-31 Mart 2021’de Meksika’da, Haziran’da ise Paris’te gerçekleşen toplantılar, çok taraflı iş birliği ile somut ve dönüştürücü taahhütler sağlayacak yol haritası çizmeyi hedefledi. Forumun kapanışında onaylanan 40 Milyar ABD Doları tutarındaki yatırım, kadın ve kız çocuklarının hakları için kaynak sağlanmasında büyük bir adımı ve değişikliğini temsil ediyor. Onaylanan yaklaşık 1.000 taahhüt yapıcıya, önümüzdeki beş yıl içinde daha pek çok kişinin katılması da bekliyor.
Bill & Melinda Gates Vakfı’ndan kadınların liderliğini, üreme sağlığını ve ekonomik güçlenmeyi ilerletme taahhüdü, Ford Vakfı’ndan kadın haklarına yönelik tehditlerle mücadele etmek için 420 milyon ABD doları tutarında bir yatırımı, Dünya Bankası’nın, toplumsal cinsiyet eşitsizlikleriyle mücadele etmek için 12 Afrika ülkesindeki programlara büyük bir yatırım yapma taahhüdü, Kenya Devlet Başkanı’nın, toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti önlemek ve bunlara yanıt vermek için ulusal bir strateji ve kaynaklar açıklaması, Kanada Başbakanı’nın, ülkenin kadınlara ve kız çocuklarına fayda sağlayacak bir bakım sistemine yatırım yapma ve bakım ekonomisindeki eşitsizlikleri küresel olarak ele almak için 100 Milyon ABD Dolar verme taahhüdü, Gürcistan Cumhurbaşkanı’nın, tecavüzün yasal tanımına ilişkin mevzuat değişikliğine öncülük etme taahhüdü, ABD Başkan Yardımcısının, kadınlara yönelik şiddeti sona erdirmeye yönelik programları desteklemek için 1 Milyar ABD Doları ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti önlemek ve bunlara yanıt vermek için 175 Milyon ABD Doları tutarında bir yatırım da dahil olmak üzere bir dizi önemli politika ve yatırım talebine politika ve kaynak taahhütlerinde bulunması, Burkina Faso Hükümeti’nin aile hayatı eğitimi ile ilgili ortak taahhütleri geliştirmek için Benin, Gine, Mali, Nijer ve Togo ile yaptığı çalışmalar (hamile kadınlar ve beş yaşın altındaki çocuklar için ücretsiz bakım; ve kadın sünneti ve çocuk evlilikleri de dahil olmak üzere cinsiyete dayalı şiddeti sona erdirmek için yasal ve sosyal değişimi takip etmek), Meksika Hükümeti ve BM tarafından başlatılan Bakım için Küresel İttifak’ın genişletilmesi, Malala Fonu’nun kız eğitimi aktivistlerine en az 20 Milyon ABD Doları tutarında feminist fon sağlama taahhüdü, P&G’nin, 2025 yılına kadar kadınlara ait ve kadınların yönettiği işletmelere 10 Milyar ABD Doları harcayarak küresel değer zinciri aracılığıyla kadınların ekonomik adaletini ve haklarını ilerletme taahhüdü, Bangladeş Hükümeti’nin kadınların teknoloji start-up ve e-ticaret sektörü de dahil olmak üzere BİT sektörüne katılımını 2026’ya kadar %25’e ve 2041’e kadar %50’ye çıkarma taahhüdü, PayPal’ın kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesini ilerletmek için 100 Milyon ABD Doları taahhüdü, Saint Lucia’nın, LGBTQI+ topluluğunun tanınmasını savunmak ve ayrımcılığı ve mağduriyeti en aza indirmek için bölge çapında yasal reform yapmak için Karayip STK’ları ile işbirliği yapma taahhüdü, Açık Toplum Vakfı’nın feminist siyasi seferberliği ve liderliği finanse etmek için beş yıl içinde en az 100 milyon ABD doları taahhüdü, Eşitlik Forumu’nun da verilen taahhütlerin uygulanması için sağlam bir izleme ve hesap verebilirlik sağlayarak, Forum’un 5 yıllık eylem yolculuğunu yönlendiren kritik bir rolü sürdürecek olması umut verici bir süreci ortaya koymaktadır.
Teknoloji, inovasyon ve STEM’de yeni nesil kadın liderleri şekillendirmek için, çok yönlü çalışmalar yapılmaya devam ediliyor. 2022 Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle, Feminist Hareketler ve Liderlik Eylem Koalisyonu Lideri Gucci, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik hızlandırılmış ilerleme ve eylem çağrılarını güçlendirmek için BM Kadın Nesil Eşitliği girişiminden esinlenen özel bir kapsül koleksiyonu tanıttı. Koleksiyon, Gucci’nin toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan sesleri bir araya getirmek, birleştirmek ve güçlendirmek için uzun süredir devam eden küresel kampanyası olan “CHIME FOR CHANGE” bayrağı altına girmiş oldu. Gucci bu çalışması ile çeşitli feminist örgütlere, hareketlere ve aktivistlere doğrudan finansman sağlayacak. Bu yeni hibeler, Gucci’nin kesişimsel yaklaşımları uygulamak için BM Kadın Nesil Eşitlik Eylem Koalisyonlarına beş yıllık taahhüdü içeriyor: Gelecek nesil aktivistlere odaklanan topluluk liderliğindeki ve güvene dayalı bağışı desteklemek ve dünyanın dört bir yanındaki feminist örgütlere ve liderlere doğrudan, esnek finansman sağlamak.
8 Mart Haftası, Koç Holding, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için Teknoloji ve İnovasyon Eylem Koalisyonu’na geniş kapsamlı yeni taahhütler başlatarak, Topluluk şirketlerinin Nesil Eşitliğini desteklemek için harekete geçtiğini duyurdu. Koç Holding’in Lideri olduğu Eylem Koalisyonu, Nesil Eşitliği Forumu çatısı altında, 2026 yılına kadar toplumsal cinsiyet eşitliğinin küresel uygulamasını hızlandırmak amacıyla BM Kadın Birimi tarafından bir araya getirilen çok paydaşlı altı eylem grubundan birisi durumunda. Koç Topluluğu şirketleri olan Aygaz, Arçelik, Ford Otosan, Koçfinans, Tofaş, Tüpraş, TürkTraktör ve Yapı Kredi, toplamda 500.000 kadın ve kız çocuğuna ulaşmak için 2026 yılına kadar kadınların teknoloji ve inovasyondaki temsilini artırmayı hedefleyerek 30 program gerçekleştirecek. İlgili şirketlerin CEO’ları yol haritalarını da açıkladılar. Teknoloji ve inovasyon departmanlarında kadın çalışan sayısını artırma hedeflerini belirterek, asgari oranları %30 olarak belirlediler. Ayrıca, Türkiye’deki toplumsal dönüşümü hızlandırmak için ilköğretimden başlayarak lise ve üniversiteye kadar olan öğrenme yolculukları boyunca kızların bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) konularına katılımını artırmaya yönelik yeni adımları da duyurdular. Şirketler, öğrencileri, kadın girişimcileri, çalışanları, ailelerini ve daha geniş bir paydaş ekosistemini hedefleyen 30 programı beş yıl içinde toplam 500.000 kişiye ulaştırmayı planlıyorlar.
Taahhütler, Koç Holding’in Teknoloji ve İnovasyon Eylem Koalisyonu Lideri olma arzusunun altını çiziyor ve teknoloji ve inovasyonda cinsiyet eşitliğini sağlamak için Eylem Koalisyonu Planı’nda belirlenen kilit eylemlerin ilerlemesinde katalizör rol oynayacağını ortaya koyuyor. Eylem Koalisyonu Liderleri ve Taahhüt Yapıcılar, toplu eylem yoluyla 2026 yılına kadar dijital cinsiyet ayrımını yarı yarıya azaltmayı, feminist teknolojiye yapılan yatırımları %50 artırmayı, teknoloji ve inovasyon alanında çalışan kadınların oranını iki katına çıkarmayı ve çevrimiçi teknolojiyi önlemeyi ve ortadan kaldırmayı hedefliyor. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren sekiz şirketin operasyonlarının ölçeği göz önüne alındığında, taahhütlerin geniş kapsamlı bir kolektif etkiye sahip olacağı ve Türkiye’de daha eşit ve kapsayıcı bir dijital dönüşümü başlatacağı düşünülebilir.
Şirketlerden sivil toplum kuruluşlarına yatırımı ve mentorluk programları, kadınlar ve kız çocukları için refaha giden yollar yaratmanın bir stratejisi olabilir. Örneğin, Google’ın “Impact Challenge for Women and Girls 2021” aracılığıyla sağladığı destekle Social Builder, 2025 yılına kadar 150.000 kadının teknolojideki işlere erişmesini destekleyecek. Procter & Gamble Global’ın şirketin kadın liderliğindeki start-up’ları desteklemek için özel olarak hazırlanmış hızlandırıcı programı bulunuyor. Şili Kadın ve Cinsiyet Eşitliği Bakanlığı Müsteşarı María José Abud Sittler, Şili’nin 3,8 milyondan fazla kadına ekonomik fırsatlar ve dijital beceriler konusunda eğitim sunmak için küresel, bölgesel ve yerel bir gündeme liderlik ettiğini açıklaması bir diğer önemli örnek.